Kaş Tanıtım - Kaş Rehberi - Kaş Hakkında Her şey

Kaş hakkında öğrenmek istediğiniz her şey bu yazımızda. Kaş Tanıtım, Kaş Tarihçesi, Kaş Genel Tanıtımı tam tamına 90 sayfalık bilgi. Kaş gezi rehberi, Kaş Rehberi, Kaş Kitapçığı'da diyebiliriz.Kanalımıza abone olmayı unutmayınız.

Kaş Tanıtım Videosu 

Kaş - Kalkan - Patara

Doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler içinde serüven dolu yolculuk sizleri bekliyor. 

Kaş; Karşısında bir yay gibi uzanan Meis Adası önünde masmavi göz bebeğini andıran sularıyla, Akdeniz etrafını çeviren Toroslar. Günümüzde ise doğal dokusu, tarihi, arkeolojik zenginliğiyle tercih edilen bir tatil destinasyonudur.

İçindekiler

1. Kaş'ın Tarihçesi
2. Kaş'ın Coğrafyası
3. Kaş'ın İklimi
4. Kaş'a Nasıl Gidilir?
5. Kaş'ın Arkeolojik Zenginliği; Likya'lıları Tanıyalım.
6. Kaş'da Görmeniz Gereken Etkileyici Yerler
7. Patara Antik Kenti (Gelemiş Köyü)
8. Caretta Carettalar Patara
9. Kaş'ın Yaylaları ve Köyleri
10. Kaş'ın Yakın Çevresi ve Turizm Potansiyeli
11. Kaş Plajları - Kaş'ta Nerede Denize Girilir
12. Kaş Mutfağı - Kaş Lezzetleri
13. Kaş'ta Eğlence Hayatı
14. Kaş Festival ve Turizm Etkinlikleri
15. Kaş'ta Neler Yapılır? Kaş'ta Yapılması Gereken Şeyler

Tanıtımın ipuçlarıyla tanıştıralım:

• Işık ülkesi,
• Mükemmel konfederasyon: Likya, Caretta carettalar,
• Turkuaz Deniz, Kaputaş Plajı, Mavi Yolculuk,
• Dünyanın en eski batığı: Uluburun UNESCO Kültür Mirası'nda Ksanthos, Kalkan Yat Limanı,
• Batık Şehir Kekova'nın gizem, i
• Kum tepeleriyle buluşan Patara Plajı, Dünyanın en eski Meclis Binası, Dünyanın en eski Deniz Feneri, Saklıkent,
• Sualtı Dalış Merkezleri, Yamaç Paraşütü,

Akdeniz'in sağlıklı, lezzetli mutfağı, yöresel özel tatlar...

Kaş'ın Tarihçesi

Bulunduğu    coğrafik konumu nedeni ile Kaş, tarihte Karia ve Likya Bölgeleri arasındaki bağlantıyı sağlayan yolların kesişme noktası olmuştur. Arkeolojik bulgular, kentin Likya dilinde Habesos yada Habesa olarak tanımlandığını, ilk çağlarda Antiphellos ismiyle anıldığını göstermektedir. Ticaret limanı olarak da dikkat çeken kent, tarihi süreçte bu önemini korumuştur. Makedonya Kralı Büyük iskender'in Anadolu Seferi , tüm Anadolu'yu etkilemiştir. Bölge Büyük iskender'in egemenliği altına girmiş; Büyük iskender'in genç yaşta ölümünden sonra Seleukoslar'la Ptolemaioslar arasında el değiştirmiştir. Roma Dönemi'nde önemi artan kent, Bizans Dönemi'nde ise Piskoposluk Merkezi olmuştur.  Arkeolojik  bulgular bu dönemde bölgenin  yoğun  olarak Arap  akınlarına uğ radığını; daha sonra da Anadolu Selçuklu topraklarına katılarak 'Andifli' ismiyle anıldığını göstermektedir. Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasıyla, Tekeoğulları Beyliği şehrin yönetimini ele geçirmiştir. Daha sonra Padişah Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlı Devleti'nin

egemenliğine girmiş ve Osmanlılar, Teke Yarımadası'nın stratejik öneminin farkında olarak, ticari açıdan gelişimine katkıda bulunmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla nadide bir ilçe olan belde, estetik coğrafyasının verdiği ilhamla yeni bir isim almıştır:
'Kaş', karşısında bir yay gibi uzanan Meis Adası, önünde masmavi göz bebeğini andıran sularıyla Akdeniz, etrafını çevreleyen Toroslar. Günümüzde ise doğal dokusu, tarihi ve arkeolojik zenginliği ile tercih edilen bir tatil destinas­ yonudur.

Kaş'ın Coğrafyası

Antalya ili sınırları içinde bulunan Kaş, Antalya'ya 192km., Fethiye'ye 106 km. mesafededir. İlçe, batıda Eşen Çayı ile Seydikemer'e, doğuda Demre'ye, kuzeyde
Elmalı ilçesine komşudur.
Akdeniz'de ise Meis Adası ile karşı karşıya bulunan Kaş, 70 km. sahil uzunluğuyla coğrafyasının bahşettiği ayrıca­ lığı sergilemektedir.

Kaş'ın İklimi

Batı Akdeniz'de bulunan Kaş, karakteristik Akdeniz iklimi özellikleri göstermektedir.

Kaş'a Nasıl Gidilir?

Kaş'a kara, hava ve denizyolu ile ulaşım yapılmaktadır.
Kaş, Antalya Havaalanı'na 192 km., Dalaman Havaalanı'na ise 160 km. mesafededir.

Karayolu ile ulaşım genelde otobüsler ve taksilerle yapılmakta olup, turizm beldelerine ulaşmak oldukça kolaydır. İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya'dan düzenli olarak otobüs seferleri yapılmaktadır.
Denizyolu ile yapılacak seyahatlerde "Mavi Yolculuk" tercih edilmekte olup, Antalya ve Fethiye'den Fethiye'den kiralık ya da özel teknelerle seyahat olanakları alternatifler arasın­ dadır.

Kaş'ın Arkeolojik Zenginliği; Likya'lıları Tanıyalım.

Montesquieu "Eğer mükemmel bir konfederasyon cumhuriyet örneği vermem gerekse Likya'yı gösteri­ rim (De L'Esprit des Lois.7748)" demiştir. Bu saptama, tüm dünyanın dikkatini çekmiş, ABD'nin 1787'de kabul edilen Birleşik Devletler Anayasası'nın biçimlendirilişinde de etkili olmuştur. Antalya ve Fethiye körfezleri arasında bulunan Teke Yarımadası'nda yurtlanan Likyalılar, Hitit metinlerinde Lukkalar olarak adlandırılmıştır. Likyalıların M.Ö. 2. binyıl gibi erken bir zamanda güçlü ulusal bilince sahip oldukları bilinmektedir. Luwilerle akraba olan bu Anadolu halkında, "Birlik" kavramı M.Ö. 15. yüzyıl sonla­ rında Anadolu halklarının Hititlere karşı kurduğu Assuwa Konfederasyonu'na girişle görülmekted ir. Kadeş'te Mısır- lılara karşı Hititlerin yanında olmaları, Homeros'un İlyada Destanında Akha Hellenlerine karşı Troyalılarınna koşmaları, bu bilincin "Anadolu bütünlüğüne" genişle­ yen somut göstergesidir. M.Ö. 540 dolaylarında Perslere karşı direnemeyeceklerini görerek, eli silah tutamayan halkını Ksanthos Kalesi'nde toplayıp ateşe verdikleri ve askerlerin son kişiye kadar çarpışarak özgürlük uğruna benzersiz bir kahramanlık destanı yazdıkları Herodot'tan okunur. Ulusal dayanışma bilincine geçiş süreci, M.Ö.5. yüzyılda Pers ve Atina egemenliğini kabullenemeyip, bazı kentlerin kendi aralarında birleşmesi biçiminde sü­ rer. Atinalı isokrates'in M.Ö. 4. yüzyıl başlarında, "Likya­'ılara hiçbir zaman hiçbir kimse bey olamadı" demesi de bundandır.
Likya'lıların erken tarihlerde Anadolu halklarıyla ve kendi aralarında birleşerek sergiledikleri bu ulusal bilinç, M.Ö. 2. yüzyılın ilk yarısında resmen kurumsallaşmıştır. Çağdaş batı yönetimlerine örnek olan bu "Birlik Anayasası" An­ tik Dünyada tektir. Likya Birliği'nin Antik Çağ'da bilinen diğer birliklerden farkı, "ulusal" olmasıdır; çünkü birliği oluşturan kentlerin aynı soydan halklar olarak ortak bir tarihi geçmişi ve kültürü vardır. Devlet yapısı, Antik Çağ birlikleri arasında en demokratik olanıdır.
Birliğin bir meclisi vardır; üyeler burada toplanır, kararlar burada alınırdı. Her yıl seçilen Lykiarkh(başkan) kadın da olabilirdi. Görevi, toplantıları yönetmek ve alınan kararla­ rın uygulanmasını sağlamaktı. Meclis ayrıca atlı birlikleri 

için birlik komutanı, deniz filosu için amiral, birlik sekre­ teri ve birlik hazinesinin denetiminden sorumlu haznedar seçer; kentlerin önemiyle orantılı olarak ortak mahkeme­ ler kurar, hakimler atardı. Birlik kentleri, üzerinde Apol­ lon ve Artemis'in başlarının betimlendiği, belirli ağırlıkta ortak sikke basardı. Romalı tarihçi Livius, Patara'yı "Likya Birliği'nin Merkezi" olarak tanımlamıştır.
 

Antik Kentlerin Arkeolojik Zenginliği

Günümüzde Teke Yarımadası (doğuda Antalya  Körfe­ zi, batıda Fethiye Körfezi arasında)olarak anılan bölge (8951 km2'1ik   alan) Antik Çağ'da Likya (Lycia) olarak ta­ nımlanırdı. Likya'nın doğuda Pamfilya (Antalya ve civarı), batıda Kayra (Muğla ve civarı), kuzeyde Pisidia(Burdur­ lsparta çevresi) komşusudur. Bölgenin güneyini de Akde­ niz çevrelemektedir. Kaş ilçesi, Likya Bölgesi'nin önemli bir bölümü olup, güney ucunu meydana getirmiştir.

Antiphellos (Kaş)

Antiphellos'un ihtişamını yansıtan en önemli eserler arasında, kentin kuzeyinde bulunan kayalara oyulmuş me­ zarlar ile dört bir tarafa serpilmiş Likya lahitleri dikkat çekmektedir.

Günümüzde Uzunçarşı Caddesi'nde bulunan Likya Ya­zıtlı Anıt Mezar, mimarisi ve estetiği ile ziyaretçilerin ilgi odağıdır. M.Ö. 4.yüzyıla tarihlenen lahit, halk arasın­ da Kral Mezarı olarak anılmaktadır. Tek bloktan oluşan eserin üzerinde, sekiz satırlık Likya dilinde kitabe vardır. Ancak yazı bugüne kadar çözülememiştir. Lahitlerin en görkemlisi olarak tanımlanan mezar kapağının köşele­ rinde bulunan aslan başı motifleri ilgi uyandırmaktadır. Anadolu'da bulunan denize cepheli tek tiyatro olan Kaş Antik Tiyatrosu, sade bir mimariye sahiptir. Antiphel­ los'un önemli eserleri arasında bulunan yapı, M.Ö. l.yüz­ yıla tarihlenmektedir. M.S. 2. yüzyılda onarım gören ti­ yatronun 4 bin kişilik seyirci kapasitesi bulunmaktadır. Sahnesi olmayan tiyatro, 26 basamaktan oluşmaktadır. Yapı, masmavi deniz manzarasına sahip olup, bu durum oldukça etkileyici bir görsel şölen sunmaktadır. Antik Ti­ yatro 2010 yılında restore edilmiştir.
Kaş Tiyatrosu'nun kuzey-doğu yönünde ise olarak tanımlanan ev tipi bir mezar bulunmaktadır. Doğal kaya kesilerek yapılmış mezar, M.Ö. iV. yüzyıla tarihlenmektedir. 3.5 metre yüksekliğe sahip mezarın figürleri dikkat çekmektedir. Figürlerde 24 kız el ele tutuşarak dans etmektedir. Kaş'ta Hastane Caddesi'nde bulunan   Tapınağın,   dış   yüzü   muntazam    kesme taş kullanılarak yapılmıştır. Arkeolojik incelemeler, yapının temel taşlarının Roma Dönemi'nden kaldığını göstermiştir.
Yat Limanı girişinde bulunan "Tarihi Su Sarnıcı" M.Ö. 5.yy'a tarihlendirilir. Çeşitli dönemlerde su sarnıcı, şarap ve zeytinyağ mahzeni olarak kullanılmıştır. Kayaya oyul­ muş ve yedi sütunla tavanı iç içe geçmiş blok taşlardan oluşmuştur.

Ksanthos (Xanthos)

UNESCO Kültür Miras Listesinde yer alan Ksanthos, Likya'nın en eski başkenti olmasının yanı sıra, görkemli yapısı ve tarihteki onurlu mücadelesi ile ziyaretçilerini büyülemektedir.

Tarihe Likya Birliği'nin başkenti olarak geçen Ksanthos , Eşen Çayı'nın doğu kıyısında kurulmuştur. Kınık mahalle­ sinde, Kaş'a 45 km. mesafede yer alan antik kent, kültür turlarının en önemli rotaları arasındadır.
Ünlü tarihçi Herodot, Likyalıların Perslerle yaptığı savaşı(M.Ö.545) şöyle anlatmaktadır: "Pers ordusu, ba­ şında komutanları olduğu halde Ksanthos Ovası'na indiği zaman, Ksanthoslular bitmez tükenmez kuvvetlere karşı az sayı ile dövüştüler , yiğitlikte nam saldılar ama yenildi­ ler. Kentlerine geri atıldılar. Kadınları, çocukları , hazine­ leri ve köleleri kaleye doldurdular. Alttan , yandan ateşe verdiler. Öyle ki yangın kaleyi yerle bir etti. Bundan son­ ra birbirlerine korkunç yeminlerle bağlanarak düşmana saldırdılar ve Ksanthos'ta oturanların tümü de savaşarak öldüler."

Uzmanlar, bir süre sonra başka yerde bulundukları için kurtulan Ksanthosluların kenti yeniden kurduklarını; Ksanthoslu Sarpedon'un komutanlığında M.Ö.1200 yı­ lında Troia Savaşı'na katıldığını ve Anadolu kenti olan Troia'yı canları pahasına koruduklarını göstermektedir. Arkeolojik araştırmalar, pekçok savaş ve yıkım geçiren kentin, M.Ö.475-450'de büyük bir yangın geçirdiğini; Ati­ nalı Komutan Melesandros'un M.Ö.429 tarihinde vergile­ rine boyun eğmeyerek savaştıklarını ve Atina ile tüm iliş­ kileri bitirdiklerini ortaya koymuştur. Büyük iskender'in Asya Seferi ile M.Ö. 333'de yönetim değişikliği yaşayan kent daha sonra Ptolemaiosların(M.Ö.309) ve akabinde de Suriye Kralı 3.Antiokhos'un eline geçmiştir. Bölgede oluşturulan görkemli Likya Birliğinin de başkenti olan Ksanthos'un konumuyla da önemi artmıştır. Bağımsızlığı için verdiği mücadelelerle tanınan Ksanthos, Rodos yö­ netiminin devraldığı tarihlerde buna karşı koymuş ve mü­ cadelesinin sonunda özgürlüğüne kavuşmuştur. Ancak bu özgürlük yine uzun sürmemiş bu kez de Romalılar ta­ rafından (M.Ö.42) işgal edilmiştir. İşgal öylesine kanlı ve yıkıcıdır ki kent halkı acımasızca kılıçtan geçirilmiş, Likya Akropolisi yıkılıp harap edilmiştir. Geriye kalan Ksanthos­ lular, Romalıların esareti altına girmektense ölmeyi tercih eder ve intihar ederler. Savaştan 1 yıl sonra Roma İmpa­ ratoru Marcus Aurelius, kentin ve halkın acı durumuna sebep olmaktan dolayı üzüntü duyar, halka dostça dav­ ranır ve kenti tekrar imar eder. Ksanthos, Bizans Döne­ mi'nde büyük bir önem kazanarak, Piskoposluk Merkezi olmuştur. Daha sonra Arap akınlarının başlaması ile kent ve civarı terk edilmiştir (M.S.7.yy).

Hikayesi ile dinleyenleri derinden etkileyen Ksanthos 'dan günümüze ulaşan arkeolojik eserleri tanıyalım. Ksant­ hos'daki ilk araştırmalar 1838'de İngiliz Charles Fellows tarafından yapılmıştır, ne yazık ki görkemli mezar anıtları, Nereidler Anıtı, Harpyler Anıtı, Payave lahdi, Aslanlı Me­ zar, British Museum'a kaçırılmıştır.

Günümüzde UNESCO Kültür Miras Listesi'nde yer alan Ksanthos (Xanthos), görkemli mimarisi ve hikayesiyle ziyaretçilerinde büyük etki bırakmaktadır.

Nereidler Anıtı'ndan günümüze kalan kısım yapının ih­ tişamı hakkında fikir vermektedir. ion planlı ve tapınak tarzında yapılmış olan anıtın sütunları arasında, deniz perileri olan Nereid heykelleri yer alıyordu. Kent Surları Roma ve Bizans Dönemleri'nde onarılarak çeşitli ilave­ lerle özellikle kulelerle güçlendirilmiştir. Güneyde, M.Ö. 2. yüzyıla ait Kapı yer alır. Bu kapının arkasında imparator Vespasianus'a ait dor düzenli Zafer Kemeri görülmek­ tedir. Güneybatıda kentin ilk kurulduğu yer olan Likya Akropolisi vardır. Artemis'e ait olduğu düşünülen tapı­ nak kalıntıları ile bir Bizans Kilisesi Akropolis'te bulun­ maktadır. Kuzeydeki Roma Akropolisi'nde ise görkemli bir Bizans Bazilikası dikkati çeker. Likya Devri taşları­ nın kullanıldığı üç nefli bu yapı, uzmanlarca muhteşem olarak tanımlanmaktadır. Apsiste koronun yer aldığı ba­ samakları görmek mümkündür. Apsisin kuzeyinde ise çokgen planlı, geometrik motifli mermer plakalarla kaplı oda ve havuz bulunmaktadır. Kentin Tiyatrosu, Roma Dönemi'ne ait olup, 2. yüzyıla tarihlenmektedir. Doğu ve batı yönünde tonozlu girişleri vardır. Tiyatronun yarım daire şeklinde orkestrası ve süslü bir sahnesi bulunmaktadır.
Antik kentte, birbirinden etkileyici görünüme sahip yan yana 3 anıt dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki, M.S.1.yy.'a ait Roma Dönemi Kule Mezar Kalıntısı olarak tanımlan­ maktadır. Diğeri M.Ö. 4.yy.'a tarihlenen yüksek  kaideli bir paye üzerine konulmuş, 8.59m. yüksekliği olan Likya Mezar Anıtı'dır. Arkeolojik kazılarda mezarın içinden M.Ö. 540 yılına ait güreşçi tasvirli bir kabartma bulunmuştur. Buda mezarın 2 kez kullanıldığını işaret eder. Üçüncü görkemli anıt ise M.Ö. 480 yılında yapılmış olan Harpyler Anıtı'dır. Anıtın boyu 8.87 m. olup, üzerine oturtulduğu gövde ise 5.43 m. yüksekliğe sahiptir. Eserin üzerindeki kabartmada bir kral ve çocukları tasvir edilmiştir. Ayrı­  ca Antik kentte, M.Ö. 390'a tarihlenen Meridi Lahdi'nin Kaidesi, M.Ö. 480'e tarihlenen Aslanlı Mezar, M.Ö.4.yy.'a tarihlenen Dansözler Lahdi ve M.Ö. 4. yüzyılda yapılmış olan görkemli Payave Lahdi'nin Kaidesi yer almaktadır.

Uluburun Batığı

Dünyanın bilinen en eski batığı

Yıl 1982, Bodrum'lu süngerci Mehmet Çakır, Kaş Ulubu­ run açıklarındaki dalışlarından birisinde tanışır batıkla. Durumu Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'ne bildirir ve Müze hemen müdahale eder. 60 metre açıkta, sedir ağacından yapılmış yaklaşık 15 metre boyundaki geminin kıç tarafı 44m., pruvası ise 52 m.'de bulunmuştur.
Tüm dünyanın gözü bu araştırmanın üzerindedir. 10 yıl süren sualtı arkeolojik araştırmaları muhteşem bir sonuç ortaya koyar. Geç Tunç Dönemi'ne ait olan gemi M.Ö. 14.yüzyıla aittir ve muhtemelen Suriye, Mısır ve Kıbrıs'tan aldığı yükü taşırken Kaş Uluburun civarında batmıştır. Binlerce dalış göstermektedir ki  bu  "Dünyanın  bilinen en eski batığıdır". Geminin ana yükünü 365 bakır külçe, 1 ton kalay külçe ve 100 testi içinde reçine oluşturmakta­ dır. Gemide bilinen en eski ve eksiksiz cam külçeleri de bulunmuştur. Sayıları yüz elliyi geçen yuvarlak, yassı ham kü lçeler, kobalt mavisi, turkuaz ve lavanta renklerinde­ dir. Hayranlık uyandıran buluntular, uzun süren bilimsel çalışmaları takiben 1999 tarihinde Bodrum Sualtı Arke­oloji Müzesi'nde sergilenir. Müze, en önemli ve özel ser­ gilemesi olarak tanımladığı Uluburun Batığı'nın birebir replikasını, ilk kez görüldüğü halini yansıtan deniz tabanı görüntüsü ile ziyarete açmıştır.

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, batığın buluntularına ilişkin bilgileri bizlerle paylaşmaktadır. Hazine Odası'nda sergilenen kilden yapılmış çok sayıda kaplar, amforalar ve günlük yaşamda kullanılan yemek ve saklama kapları; bunların yanında çeşitli vitrinlerde bol miktarda bakır külçeler ve çeşitli cevherler, el aletleri , kılıç, kama gibi korunma ve saldırı aletleri, kaba görünümlü sayılabilecek av aletleri, balık tutmak için olta vezıpkınlar izlenmektedir.

Bir başka vitrinde isebu kaba işçiliğe tezat çok ince işçilik gösteren Mısır heykelciği de gözümüze çarpmaktadır. İlk ahşap kitap örneği büyük olasılıkla alış veriş envanterini veya bir hediye sertifikasını saklamaktaydı.
Ticarette kullanılan çeşitli mühürler, süs eşyaları ve bir benzeri Suriye'de bulunan altın çıplak tanrıça temalı kol­ ye, şarap kadehi ve altın ziynet eşyaları göz alıcıdır. Eser­ ler arasında bulunan mühürlerden en özeli, Mısır Kraliçesi Nefertiti'nin eşsiz altın mühürü'nün bulunması olup, na­ dide bir parça olarak sergilenmektedir. Külçeler, kilden yapılmış gösterişli süs eşyaları ve eksik parçaları buluna­ mamış kil kapların yanı sıra, başka bir vitrinde ise fildişi ve su aygırı dişinden süs eşyaları yer almaktadır.
 

Kaş'da Görmeniz Gereken Etkileyici Yerler

Turkuaz denizin güzel bir koyla buluştuğu Kalkan, Kaş'ın en güzel mahalleleri arasındadır.

Mavi Yolculuk turlarının uğrak noktası durumundaki Kal­kan Yat Limanı, teknelerin ihtiyaçlarını karşılayacak ge­ lişmiş donanımlara sahiptir. Tekneler, dik bir burun gibi denize uzanan yedi burnu geçtikten sonra, emin bir li­ man konumunda bulunan Kalkan Yat Limanı'na sığın­ maktadırlar. Burada güvenle dinlenen tekneler harekete hazır hale geldiklerinde gitmek istemezler. Çünkü deniz turkuaz ve tertemizdir.

Kıyıda uzanan nefis kumsal ve mavi deniz insanı tutkuyla kendine çeker. Yazlıkların bol miktarda görüldüğü Kal­ kan'da beğeninize uygun tipte evleri kiralayıp, istediğiniz süre kalabilirsiniz. Evlerin büyük bir kısmı villa tipi müs­ takil, havuzlu olup, mimaride özgün Kalkan Evleri favori evler arasındadır. Geleneksel yapıları ile turistlerin büyük ilgisini çeken kırmızı ve mor begonvillerin bezediği evler, otantik görünümü ile de konuklarını özenle ağırlamakta­ dır. Kalkan sokaklarında dolaşırken korunan bitki doku­ sunun yanı sıra, evcil hayvanlar da dikkatinizi çekecektir. Kalkan'ın ev sahibi edasıyla ziyaretçilere eşlik ederler ve fotoğraflarda tatlı anılara dönüşürler.
Kalkan Limanı, teknik donanımlarının yanı sıra, rengarenk yatlar ve tekneler sayesinde ziyaretçilerine görsel bir şö­ lende de sunmaktadır. Özellikle tur teknelerinin arka ar­ kaya ayrılış saatleri, kıyıdan izlenmeye değer bir manzara oluşturmaktadır.

Turistlerin büyük ilgi gösterdiği Güvercinlik Deniz Mağa­ rası, Kalkan'a 2 km mesafededir. Güvercinleriyle tanınan mağaraya tekne gezileriyle veya şahsi teknelerle gitmek mümkündür. Hem tekneyle yapılan turun tadı, hem de mağaranın gizemli doğal yapısı etkileyicidir. Kalkan'da plajların güzelliği ve aktiviteleri turistlerin vazgeçilmezi­ dir. Denizin berraklığının yanı sıra, güneş ve kumsal birle­ şerek eğlenceli bir tatil alternatifi sunmaktadır.
Deniz keyfinizi, plaj kafelerinde sunulan doğal meyvelerle hazırlanmış soğuk içeceklerle serinliğe dönüştürebilirsi­ niz. Kalkan'da keyifli yemek molalarınız olacaktır. Resto­ ranların deniz ürünleri mönüsü oldukça lezzetli ve çeşit­ lidir. Gündüz içinde serinlediğiniz turkuaz deniz, akşam size pek çok seçenek sunarak, damağınızda unutulmaz tatlar bırakacaktır. Deniz ürünlerinin yanı sıra Akdeniz Mutfağı'nın pek çok güzel yemeklerini tadabileceğiniz Kalkan'da salataların ve tatlıların yeri ayrıdır. Sıcak yaz günlerinin ve gecelerinin değişmez tatlısı olan dondurma yörenin taze meyvelerinden ve sütlerinden yapılmakta­ dır. Geleneksel hamur tatlılarının ve sütlü tatlıların yanın­ da sunulan bu lezzetle serinlemeniz garantili ve keyiflidir.
Alışveriş mekanları ise genellikle rengarenk ürünlerle dolu olup, karar vermenizi zorlaştıracaktır. Her türlü ürü­ nü bulabileceğiniz dükkanlarda deri, altın ve dokuma el işi ürünler tercih edilmektedir.
Kalkan'da geceler oldukça eğlenceli ve hareketlidir . Birbi­ rinden modern barların ve diskoların bulunduğu turistik beldede her zevke uygun eğlence olanakları sunulmak­ tadır. Bir yandan müzik dinlerken bir yandan içecekle­ rinizi yudumlayarak, Kalkan sahilinin ve mehtabın tadını çıkarabilirsiniz.

Patara Antik Kenti (Gelemiş Köyü)

Tanrı Apollon'un doğum yeri Patara, muhteşem plajı, çölleri andıran kum tepeleri, antik kenti, Caretta - Caretta'ları ile göz alıcı bir destinasyon...

Benzersiz görsel şöleni ile Patara Plajı, 18 km. uzunluğu (en dar 280m. en geniş bölümü 1500m. ulaşan ölçümü) Türkiye'nin en uzun kumsalına sahip plajıdır. Denizin, güneşin  keyfini  kumsalıyla  bütünleştiren  ve  tüm dün­yanın bakir güzellikleri arasında bulunan Patara Plajı, Caretta-Caretta deniz kaplumbağalarının üreme alanı­dır. Çevre ve Orman Bakanlığı'nca 'Özel Çevre Koruma Bölgesi' ilan edilen Patara Plajı'nda Caretta-Caretta'ların üreme dönemleri ilgi odağıdır. Uzmanlar kaplumbağala­rın ekolojik ortamlarının devamı için, koruma tedbirlerini titizlikle uygulamakta, ziyaretçiler de bu bilinçle çeşitli evreleri gözlemlemektedir.
Patara, ziyaretçilerine keyifli turistik olanaklar sunarken, onları rahat ettirecek konaklama seçenekleri de hazırla­ mıştır. Patara'da modern ve otantik pek çok konaklama tesisi bulunmaktadır. Otel, motel ve pansiyonlar konakla­ ma hizmetinin yanı sıra, Akdeniz Mutfağı'nın zengin mö­nülerini de sunmaktadır. Birbirinden lezzetli yemekleri Patara'nın pek çok restoranında tadabilir, gün batımında eşsiz manzarayı izlerken denizin kokusuyla kendinizi ta­zeleyebilirsiniz.

Patara gezinizi unutulmaz kılmak, gezi hatıraları almak isterseniz, alışveriş mekanları zengin ürün seçenekleri ile sizleri beklemektedir. Çeşitler arasında seçim yapmak hem zor, hem de keyifli olacaktır.
Doğal güzelliği ile ziyaretçilerini büyüleyen Patara'nın ar­ keolojik değerleri yüzyıllardır zengin bir hazineye dönüş­ müştür. Mitolojide Tanrı Apollon'un doğduğu yer olarak tanımlanan Patara, Kaş'a 41 km. mesafede bulunmakta­ dır. Kaynaklarda kentin isminden ilk kez ünlü tarihçi He­ redot'un söz ettiği görülür. Göz alıcı mimarisi ile dikkat çeken antik kent, limanın doğu yakasında geniş bir alana yayılmıştır. Uzmanlar, Eşen Çayı'nın(Ksanthos), yaklaşık 130 kilometrelik yolculuğunu Patara kumsalında tamam­ ladığını ve buradan Akdeniz'e karıştığını belirtmektedir­ ler. Eşen Çayı'nın getirdiği alüvyonlar, Patara Limanı'nı zamanla doldurmuş ve denize yaklaştıkça daha kumlu hale gelmiştir. Günümüzdeki çölleri andıran ilgi çekici kum tepeleri görünümü böylece oluşmuştur.
Yapılan bilimsel araştırmalar kentin tarihini M.Ö.6. ve 5.yüzyıla kadar gö türm ektedir. Tarihte büyük önem taşı­ yan Patara, Bizans Dönemi'nde de bu önemi korumuştur. Tüm dünyanın 'Noel Baba' olarak andığı Saint Nicho­las (Noel Baba) Patara doğumludur. Hz. lsa'nın havarilerinden Saint Paul, Patara'dan gemiye binerek yola çıkmış ve Roma'ya gitmiştir. Kent, Erken Hıristiyanlık Dönemi'nde Piskopos­ luk Merkezi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Patara Antik Kentinde bulunan yapıların bir kısmı, za­manın aşındıran sürecine direnmiş ve günümüze ulaş­mıştır.

Kentin girişinde Likya Tipi Roma Devri  Mezar  Anıtları yer almaktadır. Zafer Takı üç gözden oluşan etkileyici mimarisi ile sizleri karşılar. Hurmalık Hamamı ve Üç Nefli; Liman Kilisesi'nin kalıntıları görülmeye değerdir. Yakın dönemdeki kazılarda bulunan Yol Kılavuzu, Patara'nın etkileyici eserleri arasında dikkat çekmektedir. Arkeolog­ lar bunun dünya karayollarının en eski ve en kapsamlı yol levhası olduğunu ve Likya şehirleri arasındaki mesafeyi gösterdiğini belirtmektedirler. Yapım tarihi M.S.69-79 olarak belirtilen Vespasianus Hamamı döneminin özel­ liklerini yansıtmaktadır. Tarihi hamamın yanında bulunan patikadan ilerlediğinizde Patara'nın Mermer Döşeli Ana Caddesi dikkat çeker. Döneminin önemli yapıları arasın­ da bulunan Bizans Kalesi ise, Caddenin ilerisinde bulu­ nan geniş duvarları ile heybetini sergilemektedir. Kalenin doğusunda yer alan Korinth Tapınağı ve batı ucundaki Bizans Kilisesi, antik kent ziyaretinizi keyifli bir zenginli­ğe dönüştürecektir.
Yıllar boyunca kumların gizlediği görkemli Patara Tiyat­rosu arkeolojik çalışmalar sonucunda kumlardan temiz­lenmiş ve ziyaretçileri ile buluşmuştur. Yaklaşık 10.000 kişilik kapasitesi olan tiyatro M.Ö. 2. yüzyılda yapılmıştır.

Roma  imparatoru  Neron  tarafından  yaptırılan  ve  hayat­ta kalabilmiş dünyanın bilinen en eski Deniz Feneri Pa­tara'da bulunmaktadır.Yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkarılmış ve yüksekliği 11 metredir. Kitabesi mevcuttur.

Etkileyici bir yapıya sahip olan Meclis Binası, dikdörtgen bir temel üzerinde yükselmektedir. 1500 kişilik yapı, Asia Eyaletinin başkenti Ephesos'dakiyle kıyaslanabilecek öl­çüleriyle (42,80 x 30,60 m.) dikkat çeker. Sardesli Diony­ sos'a ait bir yazıt, Meclis Binası'nın üstünün ahşap bir çatı ile örtüldüğüne ilişkin bilgi vermektedir. Bilimsel araştır­ malar, yapının ana girişlerinin kuzey ve güney yönlerinde olduğunu; üst oturma sıralarına rahatlıkla ulaşmak için aynı yönlerde merdiven çıkışları da bulunduğunu ve doğu yüzden açılan iki küçük giriş kapısının da yönetim kadrosu için olabileceğini  belirtmektedir. Mermer  döşe­ li küçük orkestra mekanı, Meclis Binası'nın merkezinde yer alır ve önünde sahne binası ile konuşmaların yapıldı­ ğı ahşap platform bulunur. Binanın oturma sıraları yerel kireç taşından yapılmış olup, yarım çember oluşturacak şekilde yerleştirilmiştir. Meclis Başkanı'nın oturduğu taht, yuvarlatılmış biçimiyle de farklılık göstermekte ve diğer oturma sıralarından daha yüksekte bulunmaktadır. Bina­ nın aydınlatmasını zeminden 4 m. yükseklikten başlayan ve doğu cepheye açılan üç pencere sağlamaktadır. Mi­ marinin önemi şöyle vurgulanmıştır:
"Yakınçağ tarihçileri ve araştırmacıları tarafından işleyişi ve anayasası çağdaş batı yönetimlerine örnek gösterilen Likya Birliği, antik dünyada tektir. işte antik çağların bu en mükemmel demokrasisine hizmet veren Patara Mec­ lis Binası; bir kısmı yerinde, bir kısmı kazıyla gün yüzüne çıkarılan ve kalanı da Doğu Roma Suru içinde devşirme olarak duran kendi özgün malzemesiyle ayağa kaldırıl­ malıdır." Günümüzde Patara Meclis Binası'nın orijinaline uygun restorasyon çalışmaları büyük bir özenle yapıl­makta olup, antik kent özverili, keyifli ve heyecanlı geliş­melere her gün bir yenisini eklemektedir.

Caretta Carettalar Patara'da

Olağan üstü güçlü sezgilerini ve mücadele yeteneklerini milyonlarca yıldır sürdüren Caretta carettaları yakından tanıyalım.

Bilimsel araştırmalar, deniz kaplumbağalarının yaklaşık 95 milyon yıldır dünyamızda yaşamakta olduğunu; ata­ larının ise yıllar önce, dinozorların yaşadığı devirde , deniz ortamına geçen dev kara kaplumbağaları olduğunu göstermiştir. Bilim adamları bunların yedi değişik türü­ nün dünyamızı çevreleyen sıcak ve ılıman okyanuslarda hala yüzdüğünü belirtmektedirler. Oksijeni hava yoluyla alan ve uzun süre su altında kalabilen bu müthiş canlılar, yumurtlama dönemleri haricinde karaya çıkmaz ve suda yaşarlar. Nesli tükenme tehlikesi altında bulunan Caret­ ta carettalar, sadece yumurtlama dönemlerinde karaya çıkarlar. Ortalama ömürleri 47 ile 62 yıl arasında olan Ca­ retta carettalar, 70-75 cm. boyunda ve 50-55 cm. geniş­ liğindedir.

Caretta carettaların yuva yapmak için yoğun olarak seç­ tikleri alanlar Umman'daki Masirah Adası, Akdeniz Böl­gesi'nde Yunanistan ve Türkiye sahilleridir. Deniz kap­ lumbağalarını korunması amacı ile izleme ve değerlendirme komisyonu kurulmuş ve komisyonca üreme alanı olarak 17 alan belirlenmiştir. Bunlar: Anamur, Samandağ,

Belek, Dalyan, Dalaman, Demirtaş, Ekincik, Fethiye-Çalış, Tekirova, Gazipaşa, Göksu Deltası, Kumluca, Kızılot, Ka­ zanlı, Akyatan, Demre ve Patara sahilleridir. Dişi Caretta caretta'lar yumurtalarını bırakmak için doğdukları sahili ya da oraya çok yakın sahilleri tercih etmektedirler. Bu yüzden daha önce yuva yapılan kumsalı bulmak için yüz­ lerce hatta binlerce mil katederler. Bilim adamları Caret­ ta carettaların yön bulma duygularını uzun yıllar incele­ meleri neticesinde, kaplumbağaların dünyanın manyetik alanının açı ve yoğunluğunu bulabildiğini göstermişt ir. Kaplumbağalar bu sayede gitmek istedikleri yerin en­ lem ve boylamlarını bulup, yönlerini belirleyebilmektedir. inanmak  oldukça  güç  ama  yumurtadan  çıkan minicik Caretta caretta ara vermeden 20 saat yüzebilmektedir. Beslenme alışkanlıkları incelendiğinde etobur oldukları ve istiridye, sünger, yengeç, denizanası ile beslendikleri görülür. Erişkin bir dişi kaplumbağa yumurtlama döne­minde geceleri ve 2 kez yuva yapmaktadır. Bu dönem­ de oldukça duyarlı olan kaplumbağalar, insan  varlığına ve suni aydınlatmalara karşı tepki vererek, yumurta yap­ madan tekrar denize dönerler. Yuvasına ortalama 100 yumurta bırakan dişi kaplumbağa, ortalama 45-65 gün kuluçkaya yatar. Yavruların yumurtadan çıkışı gece olur. Araştırmalar, yumurtadan yeni çıkan yavrunun yönünü ufuk aydınlığını kullanarak bulduğunu; kumsalda bulunan farklı suni ışıkların yönünü şaşırmasına neden olduğunu göstermiştir. Bu durum ise yavrunun ölümü demektir. Milyonlarca yıldır nesillerini sürdürmeyi başaran dün­ yadaki en eski canlı türlerinden olan Caretta carettalar, gelişen sanayileşme ve insan aktiviteleri sonucunda kir­ lenen dünyada nesillerini devam ettirebilmek için büyük mücadele vermektedirler. Özel koruma alanları sayesin­ de türün devamı için uygun olanaklar sağlanmaya çalı­ şılmaktadır. Turistik alan kapsamındaki bu bölgelere gi­den ziyaretçiler de konuyla ilgili bilgilendirilip, hassasiyet göstermeleri sağlanmaktadır.
 

Saklıkent (Saklıkent Kanyonu)

Benzersiz doğa ve macera sunan bir kanyon, sonrasında sizi bekleyen lezzetli alabalık keyfi ve ağaç evlerde dala­ cağınız serin bir uyku.
Akdeniz'in muhteşem doğa güzellikleri arasında sayı­lan Saklıkent, Kaş'ın benzersiz turizm cazibe mekanıdır. Kaş'a 60 km. mesafededir ve yöre halkının anlattığı ka­ darıyla bir çoban burayı bulmuştur. Doğa güzelliği, daha sonradan turistik açıdan değerlendirilerek, hizmete su­ nulmuştur. Macera severlerin tercih ettiği Saklıkent Kan­ yonu'na 100 m. uzunluğundaki ahşap bir köprüden geçerek ulaşabilirsiniz. Köprü güvenli olmasına rağmen, kan­ yonun yüksekliği macera heyecanıyla içinizi saracaktır. 18 km. uzunluğa sahip kanyonun yaklaşık 6 km. mesafesi yürüyüş için önerilmektedir. Ayak seviyenizden başlayan su, bazı yerlerde dizlerin hizasını geçmekte, havanın sı­ caklığına rağmen suyun soğukluğu turistleri etkilemek­tedir. Suyun akım gücüyle mücadele ederek yürümeye çalışan turistler, kanyonda heyecanla ilerleyerek, yüksek ve yarık kaya dokularını, farklı noktalardan sızan suları ve bitki dokusunu gördükçe hayrete düşerler. Doğa ile yapılan eğlenceli mücadele ve macera dolu yürüyüşün ardından, kanyon çevresinde bulunan otantik restoran ve balık çiftliklerinde alabalık yemenin tadını çıkarabilirsiniz. Restoranlar, mini göletlerin üzerine ahşap desteklerle yapılmış olup, birbirlerine küçük köprülerle bağlanmış­ tır. Restoranların her yeri çiçeklerle bezelidir ve etrafını yemyeşil ağaçlar kaplamaktadır. Minik göletlerde yüzen ördekler, etrafınızı saran kuş ve su sesleri harikadır. Ala­ balık havuzlarını görebilir, istediğiniz balığı pişmesi için seçebilirsiniz. Ağaçların gölgesinde yenen lezzetli balık ve salatadan sonra keyfinizi hamaklarda sürdürebilirsiniz. Kanyondan sonra biraz daha macera istiyorsanız, Saklı­kent yakınlarında bulunan river-tubing, çamur banyosu gibi etkinliklere katılabilirsiniz.
Alışveriş mekanlarında anı olarak alabileceğiniz hediye­ lik eşyalar, yöreye özgü baharat, keçiboynuzu pekmez­ leri ve ballar oldukça lezzetlidir. Ayrıca pek çok türde bulabileceğiniz takılar, dekoratif ev eşyaları, geleneksel el sanatları dikkat çekmektedir. Saklıkent'e yapacağınız seyahat genellikle günübirlik olmakla birlikte bu geziyi konaklamalı hale dönüştürmek sizin elinizdedir. Doğanın bozulmasına izin vermeden hazırlanan ağaç evlerde konaklamak müthiştir. Metrelerce yükseklikte ve her ço­cuğun düşlerinde yer alan ağaç evler Saklıkent'te düşle­ rinizi gerçekle buluşturmak için yapılmıştır. Doğa dostu olarak yapılan ağaç evlerde günün tüm sıcaklığına rağ­ men gece rahatlatan su sesleri arasında, tatlı ve serin ve bir uykuya dalabilirsiniz.

Kaş'ın Yaylaları ve Köylerini Gezelim 

Felen Yaylası (Phellos)

Kaş'a 12 km. mesafede Felen Yaylası üzerinde, çevreye hakim tepelerde kurulmuştur. Phellos M.Ö. iV. yüzyılda oldukça önemli bir kentti. Antiphellos şehri, Phellos'un limanı idi. Phellos şehrinin etrafını çevreleyen surlardan bir bölümü hala ayaktadır. Kentte bulunan rölyeflerle be­ zeli bir lahit, M.Ö. 4.yüzyıla ait diğer lahitler ve ev tipinde kayadan kesilmiş mezarlar kenti çevreler.

Gömbe (Gömbe Yaylası)

Kaş'a 60 km. mesafede, Elmalı yolu üzerinde bulunur. Yol boyunca çam ve sedir ağaçlarıyla kaplı ormanlar adeta köyleri gizlemeye çalışır görünümdedirler. Gömbe, so­ğuk suları ve elma bahçeleriyle ünlü bir yayladır. Turistik amaçlı hizmet veren konaklama merkezleri, yöreye ait kokulu otlardan hazırlanan geleneksel yemeklerin lezze­ ti, tabiatla bütünleşmenize yardımcı olacaktır. Bölgenin en yüksek dağı olan Akdağ (3024 metre) buradadır. Ye­ şilgöl ve Uçarsu, yaz sıcağından kaçmak, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için serin ve temiz havası ile idealdir. Yöre, dağlardan toplanan kar ile yapılan dondurması ve kar şerbetiyle ünlüdür.

Bezirgan (Pirha)

Önemli bir yayla köyüdür. Köyden 20 dakikalık bir yürü­ yüşle ulaşılır. Antik kent denizden 850 metre yüksekte kurulmuştur. Kaya mezarları oldukça fazladır ve yönleri denize doğrudur. Lahitler ise dağınık bir şekilde sıralan­ mıştır. Pirha'da birçok heykel ve rölyef bulunmuş olup, Antalya Müzesi'nde sergilenmektedir.

Sütlegen (Nisa)

Kaş'a 60 km. mesafededir. önemli bir yayla köyüdür. ören yeri, köyden 15 dakika mesafededir. Şehrin Likçe ismi olan Neiseus, tiyatronun duvarında yazılmaktadır. Nisa'da Likya ve Roma Devri'nden kalma tarihi kalıntı­  lar bulunur. Bazı lahitlerin ön cephelerinde, mızrak, kal­kan, kadın ve erkek tasvirlerine rastlanmıştır. Likya Birliği Devri'nde bastırılan sikkeler, Antalya Müzesi'nde sergi­ lenmektedir.

Sıcak iskelesi (Aperlai)

Sıcak Yarıdamadası üzerinde, Sıcak iskelesi'ndedir. Bu­ raya Kaş'tan yada Üçağız'dan kiralanan teknelerle; kara­ dan ise Kılıçlı'da bulunan Apollonia antik kenti gezilerek ulaşılabilir. Ele geçen sikkelerden, bir Likya şehri olan Aperlai 'nin tarihinin M.Ö. V. veya iV. yüzyıla kadar indiği anlaşılır. Deniz kenarında surlar görmek mümkündür. An­ tik kentte, üç adet kemer, bir kilise kalıntısı ve çok sayıda lahit bulunmaktadır. Bir mezar kalıntısı ve rıhtım deniz içerisinde kalmıştır.

Belenli (İsinda)

Kaş'tan 13 km. mesafede Belenli köyünün hemen yakınındaki tepe üzerinde kurulmuştur. lsinda küçük bir Likya şehridir ve etrafı surlarla çevrilidir. Kentte yer alan akropolün ortasında Likya yazıtlı iki ev tipi mezar ilgi çekicidir. Ayrıca birçok kaya mezarı ile Roma Devri'ne ait Likya tipi lahitler günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.

Dirgenler (Dereağzı - Şeşebe Kilisesi)

Kaş'tan 31 km mesafede bulunan Kilise 6. Yüzyılda inşa edilmiştir. Likya dönemi'nde 9. ve 10. Yüzyıl Likya'sının Myra'ya bağlı en önemli kilisesi olduğu söylenmektedir. Kilise çevresinde yol kalıntısı, şehrin kale duvarları, su sarnıçları bulunmaktadır. Kayalara oyulmuş mezarlar ve lahitler bulunmaktadır.

Kasaba Nasrettin Camii

Kaş'a 21 km mesafede Kasaba Köyünde bulunan camii 1772 yılında yapılmıştır. Kesme taştan inşa edilen tarihi yapı,kare planlı ve üç kubbeli mimarisi ile dikkat çekicidirç

Sahilkılınçlı (Apollonia)

Kaş'a 22 km mesafede, Kekova yolu üzerinde (Kılınçlı Kö­ yü'nde) Likya Birliği'ne bağlı olarak M.Ö.4.yy.da kurulmuş bir kenttir. Şehir L harfine benzeyen bir kayalığın üzerin­ dedir ve kenti çevreleyen surların bir kısmı ayakta kalmış­ tır. Akropole çıkarken lahitlerin yanı sıra 6 adet prizma gövdeli mezar anıtı ve üzüm salkımlı tasvirlerin bulundu­ ğu kabartmalı mezar dikkat çekicidir. Kentte Bizans Kili­ sesi ve batısında Likya Tiyatrosu, bir hamam yıkıntısı ve sarnıç da yer almaktadır.

KAŞ'IN TÜM KÖYLERİNE BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ. bkz. KAŞ KÖYLERİ - KAŞ MAHALLELERİ
 

Kaş'ın Yakın Çevresi ve Turizm Potansiyeli

Yavu (Kyaenai)

Kaş-Kale yolu üzerinde bulunan Yavu köyünde, 200 met­ re kadar yükseklikte sarp kayalar üzerinde kurulmuştur. Demre'ye bağlıdır ve Kaş'a 23 km. mesafededir. Kyaenai, tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar çıkan bir Likya şehridir ve et­ rafını 450 metre uzunlukta bir sur çevirir. Surun batı ve kuzey kısımlarında üç kapı yer alır. Tepenin güney eteğin­ de günümüze kadar sağlam olarak gelebilmiş 25 oturma sıralı bir tiyatro bulunmaktadır. M.S. 2. yüzyılda yapıldığı sanılan bu tiyatrodan, Trysa, Apollonia antik şehirleri ve koylar görünmektedir. Tiyatro ile akropol arasında yer alan nekropol alanında Roma Dönemi'ne ait irili ufaklı birçok lahit bulunur. Bazıları rölyeflerle bezeli olup, M.Ö. 350 'ye tarihlendirilir. Antik kentte, M.Ö. 3. yüzyıla ait kaya mezarları, kabartmalı Likya yazıtlı lahitler, kütüphane, ha­ mam ve su sarnıcı kalıntıları vardır.

Kekova

Doğa ile tarihin bütünleştiği ve  turkuaz  denizin  binler­ ce koyla çevrildiği bir yeryüzü cennetidir. Kekova, kıyıda kurulmuş Üçağız (Theimussa) ve buradan teknelerle ula- şılan Kaleköy (Simena) ve karşısında uzanan ve Batıkşe­ hir'in yer aldığı Kekova Adası"nı kapsar. Yüzlerce yatın demirlediği eşsiz koylar ve balıkçı köyleri her yıl milyon­ larca yerli ve yabancı turisti bu eşsiz mekana çekmekte­dir.

Üçağız (Theimussa)

Kaş'a 36 km. mesafede bulunan üçağız'ın üç tarafı de­ nizlerle çevrilmiş doğal koyları, tabii  bir  barınak  gibi­ dir. Antik kentin tarihi, bir kitabeye göre M.Ö. 4. yüzyıla kadar indiği anlaşılmaktadır. üçağız'da pek çok mezar kalıntısı vardır. Küçük bir kapı ve kayalık üzerinde kule kalıntısı görülür. iskelenin hemen arkasında bulunan ev tipi mezar M.Ö.4. yüzyıla ait olup üzerinde çıplak, genç bir erkek tasviri vardır. Doğudan denizin hemen yanında her biri üzerine binmiş hissi uyandıran birçok lahit gö­ rülür. Bu mezarların çoğu Roma Dönemi'ne aittir. Şehrin doğu ucunda kayaların kesilmesiyle 28 metre uzunlukta, 8 metre genişlikte bir iskele bulunmaktadır. üçağız doğal limanı ile yat turizmi açısından önem taşır ve buradan kiralanan teknelerle Kaleköy ve Kekova Adası'na seya­ hatler gerçekleştirilir. Birbirinden lezzetli yemeklerin ya­ pıldığı restoranlar ve güzel manzara turistlerin favorisidir.

Kaleköy (Simena)

Eski Simena antik kenti üzerinde kurulmuş olan Kaleköy, Yarımada şeklinde olup, ulaşımı teknelerle sağlanmakta­ dır. Burada eski tarih ve bugünkü yaşam iç içedir. Kentin tarihi M.Ö. iV. yüzyıla kadar inmektedir. Deniz içerisinde bir lahit dikkat çekici olup, adeta Simena'nın simgesi olmuştur. Yumuşak bir yürüyüş ile tepeye tırmanarak, Ortaçağ"da kullanılmış olan kaleye ulaşılır. Kaleden, Ke­ kova Adası'nın ve koyların nefis görünümü seyre değer­ dir. Ayrıca, Kale içerisinde doğal kayaya oyulmuş 7 otur­ ma sırası ile 300 kişilik bir tiyatro bulunur. Kıyıda hamam ve kitabesi yer alır. ikisi ev tipi olmak üzere burada bir çok mezar görülmektedir.

Kekova Adası (Batık Şehir)

Bölgeye adını veren ada, Kaleköy'ün önünde yer alır. Tek­ nelerle on dakika sürer. Ada üzerinde bulunan Tersane Koyu'na tekneler yanaşabilirler. Burada Bizans Devri'ne ait bir kilisenin apsisi yer alır. Adanın tarihi kesin olarak bilinmemekte olup, tarihi kalıntılarla doludur.  Batıkşe­ hir üzerinden teknelerle geçilirken, su altında kalan ba­ tık şehrin izleri ve merdivenler görülebilir. Milli park ilan edilen bölge, koruma altına alınarak, burada sualtı dalış yapmak yasaklanmıştır.

Kaş'ın Çekim Dinamiği: Turizm Aktiviteleri - Kaş'ta Neler Yapılır

Sualtı Dalışları

Son yıllarda Kaş, dünyanın önemli turizm amaçlı sualtı dalış merkezleri'nden bir tanesi olmuştur. Yat limanında bulunan dalış kulüpleri, her yıl binlerce yerli ve yaban­cı turiste, Akdeniz'in en eski batıklarını göstermek için olanak sunarlar. 1986 yılında başlayan sualtı dalışları, Kaş için ideal koşulların buluşması olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde Kaş'ın Akdeniz'deki en büyük rakibi Kızıl­ deniz olmuş, yarışır hale gelmişlerdir. Denizin temiz ve dalışa uygun olması, sualtı flora ve faunanın zenginliği, kayalık dip yapısı, yaz mevsiminde 40-50 metreye ula­ şan görüş mesafesi, Kaş'ın haklı olarak zirveye ulaşmasını sağlamıştır.

Dünyanın en eski batığı olan Uluburun(11) en favori su­ altı dalış alanları arasındadır. Dünyanın, özellikle sualtı hayranlarının ve dalgıçların bölgeye ilgisinin artması üze­ rine Uluburun'un yeniden canlandırılması fikri doğar. Kaş Kaymakamlığı, Kaş Belediyesi, 360 Derece Tarih Araştır­ maları Çalışma Grubu ve bölgede bulunan dalış merkez­leri, Uluburun Gemisi'ni yapmak için ortak çalışma başla­ tırlar. Tekne ustası Hayrullah Kes orijinaline uygun olarak yapar, ve "Uluburun 111" ismiyle 29 Ekim 2006 tarihinde büyük bir coşkuyla, Kaş yakınlarındaki  Hidayet Koy mevkii'nde deniz dibine indirilir. Uluburun 111 önce 18m. derinlikte sabitlenir, kopan halatlar ve akıntının şidde­tinden dolayı 32 m. derinliğe kayar. Daha sonra karaya bağlanan halatlar sayesinde sabitlenir. Uluburun 111, sualtı arkeolojisinin, tarihin ve sualtı dokusunun olağanüstü gi­zemlerini Kaş'ın derinliklerinde tatmanızı sağlayacaktır.
Kaş ve civarında birbirinden etkileyici deniz mağaraları bulunmaktadır. Bu mağaralara teknik donanımlı dalışlar yapmak ve bazılarında yüzmek mümkündür.  Mağarala­ra mutlaka uzmanlar eşliğinde ve onların verdiği uyarılar dikkate alınarak gidilebilir. Bunlar: Kekova Adası Deniz Mağarası, Aşırlı Adası Deniz Mağarası, Güvercin İni De­niz Mağarası ve en ünlüsü Mavi Mağara'dır. Kaş'a 19 km., Kalkan'a ise 6 km. mesafede olan Mavi Mağara bir deniz mağarasıdır.

Yamaç Paraşütü

Yemyeşil dağlar, Pırıl pırıl gökyüzü ve turkuaz deniz...

Bu davetkar tanımlamalar sizi yamaç paraşütüyle bu­luşturabilir.
Son dönemlerde yapılan araştırmalar Kaş'ın yamaç para­ şütü için yeryüzü şekilleri ve iklim açısından  Türkiye'nin en uygun yerlerinden bir tanesi olduğunu göstermiştir. Uçuşlar donanımlı malzemelerle, uzman kişilerin kon­ trollerinde gerçekleşmektedir . Profesyonel kulüplerin uzmanları sizleri yapacağınız atlayışla ilgili bilgilendirip, eğitime tabii tutuyorlar. Özel ulaşım araçlarıyla keyifli bir yolculuk yaparak, atlama noktasına geliyorsunuz. Yamaç paraşütünün başlangıç aşamasını oluşturan atlama nok­ tanız 650 metre yükseklik veren Kırdavlı Tepesi'dir. Ken­dinizi hazır hissettiğinizde, eğitmen partnerinizle birlikte gökyüzüne teslim oluyorsunuz. Siz içinizdeki tatlı heye­ can duygularıyla Kaş'ın doyumsuz manzarasını kuşbakışı izleyebilirsiniz. Bulunduğunuz ortamın keyfinin yanında, rengarenk paraşütünüzle havada süzülmeniz de Kaş'ın ziyaretçilerini büyüleyecektir.

Kano

Kaş, doğal dokusu ile nehir ve deniz kanosu için keyifli olanaklar sunmaktadır.

Kızılcadağ'ın gizemli bir mağarasının içinden doğan Eşen Çayı, tüm Likya kentlerini ve büyüleyici güzellik­leri yararak ilerliyor. Sularında barındırdığı hızı, sükuneti ve gücü, Kaş'ta sizlerle nehir kanosunda paylaşmak isti­ yor. Kaş'a 45 km. mesafede bulunan Eşençayı, nehir ka­ nosu için oldukça uygundur. Bölgenin seyahat acentaları, macera dolu kano turları düzenlemektedir. Tur, Kınık Bel­desi'nde başlar ve yaklaşık 15 km.lik mesafe kanolarla ge­ çilerek, Patara kumsalına ulaşılır. Eşen Çayı'nın oldukça sakin akması nedeniyle, herhangi bir tehlike yoktur. Nehir çevresinin manzarası ve bitki örtüsü etkileyicidir. Tur sırasında, yemek, yüzme ve çamur banyosu molası verilir. Birbirinden neşeli ortamlarda geçen aktiviteler, şarkılar danslar eşliğinde yapılır ve anılarınızı ölümsüzleştiren fotoğraflarla sizlere sunulur.

Kaş'ta hava sıcak, deniz serin ve turkuaz; bu güzelliğin içinde kanonuzla süzülmeniz sizi özgürleştirecek. De­nizde yapılan kano sporu için, Kaş'tan arabalarla Üçağız köyüne gidilir. Yaklaşık 4 saat süren  tur, oldukça  renkli ve keyifli geçer. Burada kanolara binilerek, eşsiz koylar, tarihi güzellikler, Batık Şehir, Simena gezilir. Kano eşinizle birlikte uyum ve mücadele ruhunu yansıtacağınız akti­vitede, denizde keyifle süzülerek mutluluğu tadarsınız. Tatlı yorgunluğunuzu koylarda verilen yemek molalarıy­ la giderir; deniz ürünleri ya da lezzetli yöre yemekleriyle enerjinizi tazelersiniz.

Doğa Yürüyüşü

Kaş'ta, Likya şehirleri bir­ birine oldukça yakındır. Arkeolojik merkezleri gör­mek  isteyenler,  yürüyüş güzergahlarında bu kentleri gezebilir ve tanıyabilirler.

Yarımada, Limanağzı, Gedife Tepesi, Çukurbağ Köyü, Pı­narbaşı Köyü, Phellos Antik kenti, Yeniköy, Gökçeören, Asaz Dağı ve Gömbe Yaylası, Yeşil Göl, Uçarsu Şelalesi, Subaşı Yaylası alternatif yürüyüş parkurlarıdır. Trekking rotaları rahatlıkla yürünebilir patikalarıyla doğaseverlerin favorisidir. Sedir ormanlarının kapladığı tepeler, etkileyici görseller sunan kanyonlar, tarihi ve arkeolojik mekanlar, keçiler, koyunlar, sincaplar ve buram buram kekik kokula­ rı arasında sağlık ve huzurla buluşursunuz. Rotanızda bu­ lunan köyler misafirperverlikleri ile sizleri konuk ederler.

Yöre yemeklerinin ve soğuk ayranların eşlik ettiği mola anları unutulmazdır. Dünyanın sayılı Yürüyüş rotalarından biri olan LİKYA YOLU'nun önemli bir bölümü Kaş İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Likya Yolunda yürüyen yerli ve yabancı konuklar hem tarihi kentleri ziyaret et­mekte hem de doğanın kucağında, şehrin gürültüsünden uzakta kendilerini doğa ile baş başa hissetmenin zevkine ulaşmaktadırlar.

Mavi Yolculuk

Kaş, 'Mavi Yolculuğun' önemli duraklarından ve başlama yerlerinden bir tanesidir.

Denizle olan beraberliğinizin başladığı Mavi Yolculuk, de­ nizin tadını çıkarırken, doğanın güzelliğini doyasıya his­ setmenizi de sağlayacaktır. Tekneler ve yatlarla yapılan keyifli yolculuk, cennet koyları, doğanın bakirliğini, liman­ları, denizin zengin faunasını keşfetmenizi sağlayacaktır. Mavi Yolculuk 3 gün 3 gece ve 7 gün 7 gece gibi alternatifler sunmakta olup, tercih sizindir. Yatlarda sunulan lezzetli Akde­ niz Mutfağı'nın yanı sıra, demir­lenen limanlardaki balıkçı resto­ ranlarının mönüsünden de ta­ dabilirsiniz. Kaş Yat Limanı'nda konaklayan teknelere donanımlı teknik olanaklar yetkili uzman­larca sunulmaktadır.
Balıkçılık
Kaş, Akdeniz'in en temiz ve ber­ rak sularının bulunduğu, kirlen­ menin  olmadığı  bir  ilçedir.  Bu, yüzden, balık  ve deniz ürünleri avcılığı §elişmiştir. Mercan, ısta­koz, palamut, kefal, kaya sokarı, orfoz, ahtapot, barbun­ ya en çok avlanan balık türleridir. Son yıllarda, Gömbe, İslamlar köyü ve Saklıkent'te alabalık çiftlikleri kurulmuş olup, ziyaretçilere hizmet vermektedir.

Kaş Plajları - Kaş'ta Nerede Denize Girilir

Sapsarı kum ve mavi denizin buluştuğu mekanlar, Kaş'ın benzersiz plajlarının adresleri olmuşlardır. İlçede bulunan Küçükçakıl plajı, Büyükçakıl plajı, İnceboğaz plajı, Akçagerme plajı, Seyret Çakıl plajı ile Limanağzı önemli plajlardır ve yüzme tutkunla­rı için idealdir. Denizin berrak güzelliğinde yüzmek, kum­ sallarda güneşlenmek ve plajlarda sunulan soğuk içe­ceklerle serinlemek oldukça keyiflidir. Bir doğa harikası olan Kaputaş Plajı Kaş'a 19 km. mesafededir. Plaja 192 basamakla plaja inilmesi, kumunun altın sarısı rengi ve turkuaz denizin güneşle parlaması plajın çekiciliğini artı­ran özellikler arasında yer almaktadır. Turistlerin ilgi oda­ğı olan bakir plaj, sunduğu manzara ile sizi dinlendirerek, büyük bir enerjiyle dolmanızı sağlayacaktır. Kaş ilçemize 45 km. uzaklıktaki dünyanın en uzun kumsal plajlarından biri olan Patara plajı yaklaşık 18 km uzunluğundaki kum­larıyla yerli ve yabancı konukların cazibe merkezidir.

Kaş El Sanatlarını Görmeli, Alışverişin tadını çıkarma­lısınız.
Kaş ve çevresinde el yapımı kilim ve dokumalar üretil­ mektedir. Yöreye özgü "Barak Kilimi" ve keçi tüyünden üretilerek dokunan "Kılçar" oldukça tanınmıştır.

Kaş'ta dastar, tülbent ve rengarenk yemeniler üretilip , hediyelik eşya olarak satılmakta, kimi zaman saçları, kı­yafetleri ve sandaletleri süslemektedir. Köylere yapaca­ğınız seyahatler sayesinde el sanatlarının atölyelerini, yapım evrelerini ve çeşitlerini görme şansınız olacaktır. Ayrıca ceviz ağacından süslemeli çeyiz sandıkları, seh­palar, tahta kaşıklar yöreye özgüdür. Yöre halkı, kültürel zenginliğin yansıması olan el sanatlarını ve yeni nesillere aktarmaya çalışmaktadır. Göz alıcı el sanatları, turistlerin büyük beğenisini kazanmakta olup, Kaş anısı olarak ter­cih edilmektedir.
Kaş merkezde bulunan çarşı ve dükkanlarda birbirinden güzel hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. Kaş'ın yöresel el sa­natlarıyla modernize edilen giysi ve çantalar ile deri kıya­fetler turistlerin ilgi odağıdır. Ayrıca gümüş ve altın takılar büyük beğeni kazanmaktadır. Özellikle yöresel yemenili sandaletler, elbiseler göz alıcıdır. Yörenin özelliklerini ve zenginliklerini yansıtan hediyelikler arasında Likya kültü­ rünü yansıtan objeler, anı olarak tercih edilmektedir. Ay­rıca Kaş'ın Cuma Pazarı da büyük rağbet görmekte olup, yörenin ve Meis Adası'nın tercih ettiği alışveriş mekan­ları arasındadır. Yöreye özgü Keçiboynuzu pekmezi, çam balı ve Kaş peynirleri büyük beğeni toplamaktadır.
 

Kaş Mutfağı - Kaş Lezzetleri

Zengin Türk Mutfağı, Akdeniz'de tüm güzelliği ile yeni lezzetlerle buluşmaktadır. Her derde deva, binlerce yılın şifası zeytinyağı Kaş Mutfağı'nın başköşesinde bulun­ makt adır. Yörede yetişen sebzelerden yapılan zeytinyağlı yemekler, sağlık ve lezzet sunar.

Kaş'ta kahvaltının keyfi bambaşkadır. Meşhur peynir çe­şitleri, zeytinler, keçiboynuzu pekmezi, üzüm pekmezi, karakovan balı, çam balı ve reçel çeşitleri masanızı dona­tacaktır. İçecek olarak, çay, adaçayı, kekik ya da taze sıkıl­ mış meyve suları güne sağlıkla başlamanızı sağlar. Deniz ürünlerinin çeşitliliği ve tazeliği, mutfağın vazgeçilmezi olmasını sağlamıştır. Geleneksel ve modern restoranların, bol miktarda bulunduğu Kaş'ta bölgenin pek çok balık türünü yeme şansınız vardır. Turistlerin favorisi mercan ve kalkan balıkları olup, balık çorbası da meşhurdur. Her türlü et yemeklerinin yapıldığı Kaş Mutfağı, çeşitlilik açı­ dan geniş bir yelpaze sunmaktadır. Zevkinize uygun yemekleri, deniz manzarası eşliğinde tadabilirsiniz.
Yörenin ürünleri ile yapılan salatalar, çeşitli kokulu otlar ve baharatlarla tatlandırılarak da sunulmaktadır. Dalın­ dan koparılmış tazelikte meyveler ve meyve suları tüm lezzeti ve vitaminleri ile yemeğinize eşlik etmektedir.
Tatlı çeşitleri çok fazla olduğu için seçim yapmakta zor­ lanabilirsiniz. Geleneksel Türk tatlılarını seçme şansınızın yanı sına dondurma mutluluğunuz olduğunu hatırlatalım. Özel ve geleneksel yöntemlerle yapılan dondurmaların içinde, yörenin tüm meyvelerin özünü ve lezzetini bula­ bilirsiniz.
 

Kaş'ta Eğlence Hayatı

Doğanın güzelliği ve havanın bol oksijen yüklü olmasının yanı sıra Kaş'ın sahip olduğu turizm değerleri ve aktivi­ teler günlerinizin dolu dolu ve farklı geçmesine sebep olacaktır. Gündüz yapılan faaliyetler, gecelerde yerini keyifli eğlence anlarına bırakacaktır. Kaş'ı kuşatan turku­ az suların mehtapta renk değişimlerini müzik eşliğinde izleyerek huzur bulmak isterseniz, restoran ve otellerin programlarına katılabilirsiniz. İlçe merkezi gece boyunca turistlerle dolu ve canlıdır. Barların, diskoların bunduğu sokaklar, renkli ve farklı alternatifler sunmaktadır. Bun­ lar arasından zevkinize uygun eğlence olanaklarını tercih edebilirsiniz.

Konaklamanın keyifli adresi

Turizmin benzersiz adresi Kaş, konaklama olanaklarıyla da keyifli alternatifler sunmaktadır. Farklı ve estetik mi­ mariye sahip otelleri, konforu da beraberinde getirmek­ tedir. Butik otellerin yanı sıra motel ve pansiyonlarda ol­ dukça fazladır. Kaş merkezde bulunan konaklama tesis­ leri, plajlara oldukça yakındır. Kaş Yarımada'da bulunan otellerin manzarası ise benzersizdir.

Kaş Festival ve Turizm Etkinlikleri

Kaş Likya Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali
Kaş Belediye Başkanlığınca her yıl Haziran ayının son haftasında düzenlenmektedir.
Kiralık Araba Servisleri (Rent a car) turistik ziyaretinizi kolaylaştırabilir
Kaş'da yapacağınız turistik ziyaretlerde araba kiralaya­rak, turlarınızı kendiniz planlayabilirsiniz. ilçede bulunan araba kiralama şirketleri ve acentaları donanımlı olanak­ları ile hizmet vermektedir.

Kaş'ta Neler Yapılır? Kaş'ta Yapılması Gereken Şeyler

Bunları Yapmadan Kaş'dan Ayrılmayınız. 
⦁    Antiphellos'u görmeden, Likya medeniyetini tanımadan,
⦁    Uluburun Batığı'na (Uluburun3) sualtı dalışı yapmadan,
⦁    Kaputaş Plajında Turkuaz denizle buluşmadan,
Yamaç Paraşütü yapmadan, Mavi Yolculuğa katılmadan,
⦁    Patara'da Caretta Carettaların üreme alanlarını görmeden,
⦁    Uçsuz bucaksız çölleri andıran Patara Plajında yürümeden,
⦁    Dünyanın en eski Meclis Binası'na sahip antik Patara kentini görmeden,
⦁    Saklıkent'te kanyon turu yapmadan, alabalık yemeden,
⦁    UNESCO Kültür Mirası'ndaki Ksanthos'u görmeden,
⦁    Limanıyla ve plajlarıyla gözalan Kalkan'da konaklamadan,
⦁    Batık Şehrin(Kekova) gizemini hissetmeden,
⦁    Kaş'ın gece hayatıyla tanışmadan, eğlence mekanlarını ziyaret etmeden,
⦁    Kaş Mutfağı'nı tatmadan, Mercan ve Kalkan yemeden,
Tahıl Ambarlarını görmeden,
Kaş'dan ayrılmayınız...
 

Kaş Önemli Telefon ve Adresler

Hızır Acil Servis:   112
Polis imdat:    155
Jandarma imdat:    156
Alo Trafik:    154
Yangın:    110
Turizm Çağrı Merkezi:   179

Kaş Kaymakamlığı: (0242) 836 10 04
www.kas.gov.tr
Kaş Belediyesi: (0242) 836 10 20
www.kas.bel.tr
Kaş Turizm Danışma Bürosu: (0242) 836 12 38 Adres: Cumhuriyet Meydanı No:7/A Kaş
 

Kaş Polis Merkezi: (0242) 836 10 24
Kaş Jandarma: (0242) 836 10 07
Kaş Devlet Hastanesi: (0242) 836 11 85
Kaş Liman Başkanlığı: (0242) 836 32 Ol
Kaş Sahil Güvenlik: (0242) 836 24 55
Kaş Gümrük Müdürlüğü: (0242) 836 10 11
Antalya Havalimanı: (0242) 444 7 423
Antalya Otogarı: (0242) 33112 50 - 55 pbx

Kaynak: Kültür Bakanlığı, Kaş Kaymakamlığı